KORUYUCU SAĞLIK HİZMETLERİ

İlk Yardım Öğretmeniı
83 / 100

Koruyucu Sağlık Hizmetleri Nelerdir?

Kişisel Sağlık:

İnsan sağlını koruyabilmek için tıp dünyası her gün kendini geliştirmeye devam ediyor. Birçok sağlık sorunu daha ortaya çıkmadan, ortaya çıkma ihtimaline karşın genetik düzeyde iken tanımlanabilmektedir. Tüm bu bilimsel ilerlemeler, hastalıkları oluşturan bakterilere, virüslere, parazitlere, mantarlara göz açtırmıyor. Ancak, tüm bunlar yeterli mi? Elbette, hayır. Kaliteli bir hayat için sağlıklı bir hayata ihtiyaç vardır. Her birey kendi sağlığını öncelikle kendisi için korumalıdır.

İnsanın sağlığının korunması sadece fiziksel özelliklerinin sağlığından ibaret değildir. Kişinin ruh sağlığının da fiziksel sağlığı kadar koruması gerekmektedir ki kişi o zaman sağlıklı sayılabilsin. Fiziksel ve ruhsal yönden sağlıklı olmak, kişi yaşamını anlamlı kılar. Kendisini ruhsal yönden sağlıklı hissedenlerin bugüne ve geleceğe bakışı bile farklı olur, yaptıklarından zevk alır ve gelecekten olumlu bir beklentisi olur.

Bu durum her şeyi tozpembe görme anlamına gelmez. Zaten öyle bir yaklaşım, kişiyi gevşekliğe, hareketsizliğe ve olup bitenlerin tümünü olduğu gibi kabul edip uğraş vermekten kaçınmaya götürür. Ruhsal sağlığı yerinde olan bir kişi, bir ölçüde stresli olan, gerek kendisi gerekse çevresini daha iyiye ve olumluya götürmek isteyen, bunun için kimi girişimlerde bulunan ve bu yaptıklarından haz alan kişidir. Kendisi ve çevresiyle barışık olarak daha iyiye doğru uğraş vermek, ruh sağlığının yerinde olduğunun göstergesidir.

Sağlıklı Beslenme:

İnsanoğlu için doğru ve dengeli beslenme alışkanlıkları edinmek vazgeçilmez bir zorunluluktur. İyi bir beslenme, üç temel besin kaynağı (protein, yağ, karbonhidrat), vitaminler ve mineraller arasında sağlıklı bir denge kurmakla mümkündür. Karbonhidratlar, proteinler ve yağlar ne kadar dengeli tüketilirse o kadar sağlıklı besleniriz. Her bireyin kendine özgü beslenme alışkanlığı vardır.

Ancak, kişilerin yaş, cinsiyet, fiziksel özellikleri, mesleği ve benzeri faktörlerini de dikkate almaları gerekir.

Sağlıklı beslenmenin püf noktaları aşağıda belirtilmiştir:

  • Beslenmenizdeki birkaç küçük değişikliğin sağlığınızda önemli farlılıklar yaratabileceğini daima hatırlayın.
  • İyi beslenme sizinle başlar. Evde, kafeteryada ya da işte, iyi beslenme sağlıklı yaşam şeklinin bir parçasıdır.
  • Aşamalı değişiklikler yapın. Süper besin diye bir şey yoktur. Beslenme alışkanlıklarınızı bir gecede değiştiremeyeceğinizi unutmayın.
  • Tüketimde aşırıya kaçmayın. Porsiyon ölçülerinizi küçük tutun (Sofradan tam doymadan kalkmayı alışkanlık edinin.).
  • Yemek yaparken ızgara, buğulama, haşlama gibi yöntemleri tercih edin.
  • Daha az yağ tüketin.
  • Omega 3 yağasitleri ve DHA (doksa hegzanoik asit) yönünden zengin besinler (ceviz, keten tohumu, badem, fındık, fındık yağı, semizotu, zeytinyağı, balık ve balık yağı) tüketin.
  • Katı yağlardan, etlerin görünen yağlarını yemekten kaçının.
  • Sebze ve meyveleri kabukları ile çiğ tüketmeye özen gösterin.
  • Günlük tuz tüketimini azaltın (Günlük ihtiyacımız sadece 4–5 g’dır.).
  • Şeker ve kafein tüketimini azaltın (Şeker boş kaloridir. Kafein ise bir iki fincan üzerinde içildiğinde sinir sistemini uyararak uyku problemi yapabilir ve kalp atımlarının hızlanmasına sebep olabilir.)
  • Bol bol sıvı (günde 8 – 10 bardak arası su ve bitkisel çay) tüketin.
  • Fiziksel aktivitenizi arttırın (Bizden önceki nesillerin çok besin tüketip daha sağlıklı olmasının en önemli nedenlerinden biri onların bize göre daha hareketli olmasıdır.).
  • Duyumlarla hareket etmeyin. Kişisel özelliklerinize, beslenme alışkanlıklarınıza göre diyetistenden en uygun beslenme programını öğrenin.

Uygun Giyim

Sağlığın korunabilmesi için dış ortam koşullarına göre giyinilmesi gerekir. Bu amaçla değişik giysiler kullanılır. Giyecekler hava, mevsim ve sıcaklık şartlarına uygun olmalıdır. Giyeceklerin cildi tahriş etmeyecek, alerji yapmayacak, teri emebilecek özellikteki maddelerden yapılmış olması gerekmektedir.

Giysiler ya keten, pamuk gibi bitkisel ya da yün, deri, kürk ve ipek gibi hayvansal ya da naylon, terilen, dakron gibi sentetik maddelerden yapılır. Giysiler, sağlık açısından kimi niteliklere göre değerlendirilir. Bu nitelikler, sıcaklığı tutma, hava ve gazları geçirme, ıslanma ve kuruma, dış sıcaklığı emme olarak dört grupta değerlendirilir.

Sağlık açısından çamaşır, elbise ve ayakkabı gibi giysilerde aranacak nitelikler şöyle özetlenebilir:

  • Vücuttan fazla ısı kaybını önlemelidir.
  • Sıcak bölgelerde vücudu dışısının etkisinden, yakıcı güneşışınlarından ve soğuk bölgelerde çevrenin soğuğundan korumalıdır.
  • Toz, toprak vb. kirlerden, yağmur ve kar gibi dış etkenlerden vücudu korumalı, kolay temizlenmeli ve dezenfekte edilirse bozulmamalıdır.
  • Deri solunumuna, terlemeye ve ter buharlarının dışarıya çıkmasına engel olmamalıdır.
  • Değişik organların çalışmalarına ve özellikle dolaşım, solunum, sindirim ve hareket sistemlerinin görevlerine zarar vermemelidir.
  • Büyümeye ve rahat harekete engel olmamalıdır. Bu durum, özellikle ayakkabılar için önem taşımaktadır.
  • Deriyi zedelememelidir. Ayrıca, kumaş boyalarının alerji, dematit vb. gibi rahatsızlıklara neden olabileceği unutulmamalıdır.
  • İç çamaşırları, çorap, terlik gibi kişisel giyim malzemeleri başkalarıyla paylaşılmamalıdır.

Temizlik ve Hijyen

  • Sağlıklı yaşayabilmemizin önemli kurallarından biri hastalanmamayı becerebilmektir. Bunun için de önce kişisel temizliğimize dikkat etmeliyiz.
  • Sadece el ve yüz yıkamak ya da tırnak bakımımızı yapmak gibi son derece kolay ve zaman almayan işler bile onlarca mikroptan uzak kalmamızı sağlayacaktır.

El ve Tırnak Bakımı:

Ellerimiz mikropla en çok karşılaşan ve dolayısı ile bunları taşıyabilen organlarımızdır. Bu yüzdendir ki ellerimizi yıkarken avuç içi, el sırtı, parmak araları gibi bölümlerini yani hemen hemen her yerini ovuşturmaya dikkat etmeliyiz.

Ağız ve Diş Bakımı:

İnsanlarda sindirim ağızda başlar. İyi bir sindirim yapabilmek için ağzımızın ve dişlerimizin sağlıklı olması gerekir. Bunun için dişlerimizi günde en az iki kez fırçalamalıyız. Diş fırçamızı altı ayda bir değiştirmeliyiz. Yılda en az bir kere diş doktoruna gitmeliyiz. Kişinin beslenme alışkanlığı ve diş temizliğine verdiği önem de dış sağlığını etkiler.

Bedensel Sağlık: 

Kişinin sağlıklı olabilmesi için daha önce değinilen kişisel sağlık, beslenme, uygun giyinme, temizlik ve hijyen vb. gibi önlemlerin dışında, solunum ve sindirim sisteminin düzenli çalışmasını sağlamak, beden hareketleri yapmak, düzenli uyumak ve dinlenmek, temiz havadan ve güneş ışığından yeterince yararlanmak ve olumlu bir yaşam biçimi uygulamak gibi kimi başka önlemleri de almak gerekir. “Sağlık” deyince çoğu kişinin aklına yalnızca bedensel sağlık gelir. Oysa sağlıklı olmak, beden sağlığı yanında ruh sağlığını da içerir. Ne kadar “sağlıklı” olursanız olun, kendinizi yine de “iyi” hissetmeyebilirsiniz. Bedensel sağlık ile ruh sağlığı arasında keskin bir sınır yoktur. Birbirlerini hem olumsuz hem de olumlu yönde etkileyebilirler.

Solunum:

Vücudun gereksinimi olan oksijeni almak ve karbondioksidi atmak ancak solunum sisteminin doğru çalışmasıyla olanaklıdır. Her soluk alışımızda 500 ml hava akciğerlere gider. Derin soluk alışlarda bu miktar 2000 ml’ye kadar çıkar. Hava burun yoluyla alınmalıdır. Böyle yapılırsa akciğerlere gitmeden önce havanın ısınması, nemlenmesi ve içindeki zararlı ve zedeleyici kimi parçacıkların burun mukozası tarafından tutulması mümkün olur. Ağızdan soluk alınması durumunda bu olumlu mekanizmadan yaralanılamaz.

Sindirim:

Sindirim sistemi, aldığımız gıdalardan vücudumuzun ihtiyacı olan maddeleri ayıklar. Bunları kan dolaşımına verir ve sindirilmeyen atıkları dışarı çıkarır. Alınan besinlerin iyi bir şekilde sindirimi ve sindirilmeyen artıkların dışkı şeklinde düzenli olarak dışarı atılması sağlıklı bir yaşam için gereklidir. Dışkılama, günde bir veya iki kez gerçekleşir. Dışkılama alışkanlığı, kişinin yaşına, beslenme alışkanlığına ve günlük fiziksel aktivitelerine bağlı olarak değişir. Düzenli bir şekilde besin alınması ve sindirim sistemini zedeleyecek maddelerin alımından kaçınılması gibi yararlı önlemlere yeterince özen gösterilmelidir. Günde üç öğün yemek yenmelidir. Sindirimin ağızda başladığı unutulmamalı ve yiyecekler iyi şekilde çiğnenmelidir. Yemekten sonra sindirim işlevini olumsuz yönde etkilememek için, iki öğün arasında kimi yiyecekleri atıştırmaktan ya da çok soğuk ve sıcak sıvı almaktan kaçınılmalıdır.

Beden Hareketleri:

Sağlıklı bir yaşamın tadını çıkarmak için, kişi yeterince hareketli bir yaşam sürmelidir. Kişi hareket ederken kasların gelişmesini ve kas tonisitesinin artmasını sağlar. Bu durum, kan ve lenf dolaşımını hızlandırır. Hızlanan kan dolaşımı, vücuttaki artık maddelerin böbrekler ve deri yoluyla dışarı atılmasını ve böylece organların artık maddelerden arınmasını sağlar. Organlara giden kanın artması, genel metabolizmayı önemli ölçüde hızlandırır. Ayrıca, barsak peristaltizmi artar ve kabızlık önlenmiş olur. Kişi, vücudunu dik tutmalıdır.

  • Her gün aynı saatte uyanın.
  • Gündüz vakti olabildiğince aydınlık ortamlarda bulunun.
  • Sabah çalışmaya başlamadan önce biraz yürüyüş yapın (İşe yürüyerek gidebilirsiniz.). Günlük yürüyüş süresi ortalama 45    dakikadan kısa olmasın.
  • Aldığınız kafeini (kahve, çay, çikolata) kısıtlayın. Günde 2 fincandan fazla kahve içmeyin. Uykuya dalmakta veya sürdürmekte sorununuz varsa kafeini tamamen hayatınızdan çıkarın.
  • Mümkün ise sigarayı azaltın. Uyku ile ilgili sorununuz varsa sigarayı tamamen bırakmaya çalışın.
  • Alkol alımını kısıtlayın. Uyku ile ilgili sorununuz varsa alkollü içeceklerden tamamen uzaklaşın.
  • Uykunuz gelirse gündüz vakti kısa süreli uyuyabilirsiniz ama gece uykusuzluk çekiyorsanız gündüz uyumamalısınız.
  • Yatak odanızı çalışma odası olarak kullanmamalısınız.
  • Yatağınızın özelliklerini gözden geçirin. Sağlıklı bir uyku için yattığınız yatağın özellikleri de çok önemlidir. Çok sert bir yatak uyumanızı zorlaştırırken çok yumuşak bir yatak bel ağrılarıyla uyanmanıza neden olabilir. Yatağınızın ortopedik özellikler taşımasına dikkat etmelisiniz.
  • Yatak odanız ısı, ışık ve gürültü açısından sizi rahat ettirecek şartlarda olmalıdır.
  • Uyumadan 1 saat önce günlük aktiviteyi bitirin.
  • Sonra yatağa girin, gözlerinizi kapatıp uykuya dalmanın keyfini çıkarın.